Türk ve İslam Eserleri Müzesi
Üst Kategori: Seyahatlerim
Uzun zamandır gitmek istediğim Türk ve İslam Eserleri müzesine gitmek üzere pazar günü yola çıktım. Bu müzeyi gezmeyi çok istiyordum çünkü Türk ve İslam eserlerini barındıran Türkiye'de ki ilk müze olması sebebi ile ilgimi çekiyordu. Size biraz müze hakkında bilgiler vermek istiyorum;
Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, 1984 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Yarışması Jüri Özel Ödülü'nü, 1985 yılında da Avrupa Konseyi-Unesco tarafından çocuklara kültür mirasını sevdirme konusundaki çalışmalarından ötürü verilen ödülü almıştır.
İlk olarak 1914 yılında "Evkaf-ı İslamiye Müzesi" ( İslam vakıfları müzesi ) adı ile Mimar sinan'ın ustalık eseri olan Süleymaniye Cami'sinin külliye binasında hizmete başlamış. Cumhuriyetin ilanından sonra adı değişerek Türk ve İslam Eserleri müzesi olmuş. Müze 1983 Yılında Süleymaniye'den taşınıp bugünkü bulunduğu yer olan İbrahim paşa sarayına taşınmıştır.
İbrahim paşa ve sarayından biraz bahsetmek gerekirse; Öncelikle ibrahim paşa, Kanuni sultan süleyman'ın damadı ve ilk veziridir. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman'ın en iyi arkadaşıdır. Bir çok zaferi beraber kazanıp ülkenin sınırlarını genişletmişlerdir. Kızı ile evlendikten sonra Kanuni sultan süleyman o devirde At meydanı sarayı olarak bilenen bugün kü adı ile İbrahim paşa sarayını 1520 yılında damadına armağan etmiştir. İbrahim paşa 1536 yılında öldürülünce bina aynı ad ile başka vezirler tarafından da kullanılmış, kışla , elçilik sarayı, defterhane, mehterhane, dikimevi ve cezaevi gibi işlevlerde yüklenmiştir.
Kırkbin eserden fazla kolleksiyonu olan müzede gezdiğinizde, nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz her bir eser insanda hayranlık uyandırıyor. Özellikle o zamanın şartları ve imkanları dahilinde ortaya çıkmış eserleri görünce atalarımızın ne büyük sanatçılar olduğunu bütünü ile ortaya çıkıyor. Benim en çok ilgimi çeken eserler halılar, el yazması kuran-ı kerim'ler ve peygamber efendimiz ( s.a.s ) sakalını şerifi oldu. Ama binlerce eserin hepsi çok güzeldi. Müze toplam yedi bölümden oluşuyor. Bu bölümleri ve fotoğrafladığım eserleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Müze Resimleri
Müzenin ana giriş kapısı.
Müze'ye giriş kapısı.
Müzenin avlusu oldukça ferah ayrıca avluda bulunan kafe'de birşeyler içmek mümkün.
Müze'nin oldukça uzun bir ana koridor ve odalardan oluşuyor.
1. Halı Eserleri
Benim en fazla hayranlık duyduğum bölüm desem yeridir. Zaten bu Türk ve İslam Eserleri müzesi uzun yıllar "Halı Müzesi" olarak ünlenmiş. Dünya'da en zengin halı koleksiyonu'na sahip müzede Ender selçuklu halılarından, 15. Yüzyıla ait seccadelere, Hayvan figürlü halılardan, Kabe motifli halılara ve 15-17. yüzyılda Anadolu'da üretilen batıda "holbein halısı" olarak anılan geometrik desenli halılara kadar bölümün en değerli parçalarını oluşturuyor.
Konya Karapınar 17. Yüzyıl, Hayvan figürlü holbein tipi halı, Konya Aladdin Keykubat türbesinden getirilmiş.
Uşak 16. Yüzyıl, Lotto tipi halı, Antalya Murat paşa cami'sinden getirilmiş.
Halı koleksiyonundan eserler. Seccade halı.
Halı koleksiyonundan eserler.
Halı koleksiyonundan eserler.
Halı koleksiyonundan eserler.
2. Ahşap Eserleri
Bu kolleksiyonun önemli parçalarını 9-10. yüzyıl Anadolu ahşap sanatının örnekleri oluşturmaktadır. Sedef, fişdişi, ahşap oyma eserleri ve kur'an cüzü muhafazaları bu bolümün eşsiz örneklerini oluşturuyor. Bu eşsiz eserler türk toplumunun sadece savaşta değil sanat konusunda da başarılı bir toplum olduğunu gösteriyor.
Ahşap mimber kapı kanadı, Anadolu selçuklu dönemi 1155, Konya Aladdin cami'sinden getirilmiştir.
Sanduka, Selçuklu dönemi 1251, Akşehir ( Konya ) Seyyid Mahmud Hayrani türbesinden getirilmiştir.
Ahşap pencere kanadı, Ahşap üzerini oyma tekniği, Konya Karaman İbrahim bey imaretinden getirilmiştir. 12-13. yüzyıl
Ahşap oyma eseri yakın çekim.
3. Taş Eserleri
Taş eserleri bölümünde Emevi, Abbasi, Memlük, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait taş oymalar ve kitabeler kesinlikle görülmesi gereken bir koleksiyon.
Taş eserler bölümünün en nadide örneklerinden biri olduğum bu mermer lahit. Memluk dönemi 1493 yılında yapılmış.
Taş Sfenks heykeli, Selçuklu dönemi 13. Yüzyıl. Sfenks ; kafası koç, kuş veya insan gövdesi ise uzanan bir aslan şeklini alan heykellere verilen isimdir. En tanınmış sfenks heykeli mısırdaki büyük giza heykelidir.
Taş eserler bölümünde duvar yazmalarına ait bir çok örnek eser görebilirsiniz.
Kabartma, Selçuklu devleti 12. yüzyıl sonu 13. yüzyıl başı.
4. El Yazmaları ve Hat Sanatı Bölümü
Sanıyorum ki müze de en fazla sayıda eseri bu bölüm barındırıyor. Türk toplumu 716 yılında ilki yazılan Göktürk yazıtlarından beri yazıya çok önem veren bir toplumdur. Bunun neticesi olarak müzede bukadar fazla yazılı eser bulunmasını gayet doğal buluyorum.
Emeviler, Abbasiler, Mısıt, Eyyübiler, Moğollar, Memlükler, Türkmen, Selçuklular, Safaviler, Anadolu beylikleri ve Osmanlı devleti yarafından yazılmış. Binlerce eseri görebilirsiniz. Ayrıca Osmanlı hat sanatının geçmişten günümüze, bukadar fazla eserini bir arada barındıran tek müze Türk ve İslam Eserleri müzesidir.
Müze de El yazmaları bölümünde benim en çok ilgilimi çeken ve hayatım boyunca hep görmekten zevk aldığım padişah fermanlarının örneklerini görebilirsiniz. Bunun dışında eski dönemlere ait yazı yazma da kullanılan araç gereçleri gördüğünüzde eskiden yazı yazmanın nekadar zahmetli olduğunu sizlerde görüceksiniz :)
El yazması kuran-ı kerim'ler.
El yazması kuran-ı kerim'ler.
El yazması kuran-ı kerim'ler.
Osmanlı güzel yazı ( Hat sanatı ) örneklerinden.
Osmanlı güzel yazı ( Hat sanatı ) örneklerinden.
Sultan IV. Mehmed Tuğralı Berat 1669-1670
Konusu : Köprülü Fazıl Ahmed paşa tarafından 1669'da feth edilen Kandiye kalesinde kiliseden cami'ye çevirilen Fazıl ahmed paşa cami'sinde kullanılmak üzere kalenin on lülelik suyundan bir lülenin cami'de kullanılmak üzere tahsis edilmesine ilişkindir.
Tabi bu ferman resimde pek belli olmuyor ama yaklaşık bir metre boyunda bir kağıda yazılmış :)
Osmanlı devleti arması, Kadim Süryani Patriği Abdülmesih tarafından Türkçe ve Süryanice yazılan 1901 yılında Sultan II. Abdülhamit'e sunulan saltanatı'nın 25. senesi kutlama tebriği armağanı.
Yazı Takımı.
5. Maden Sanatı Bölümü
Büyük Selçuklu İmparatorluğu Dönemine ait, tarihli ender örnekler Anadolu Selçuklu döneminden havan, buhurdan, ibrik, ayna, dirhemlerle başlayan Türk ve İslâm Eserleri Müzesi Maden Sanatı Koleksiyonu, Cizre Ulu Camii kapı tokmakları ve İslâm maden sanatı alanında önemli bir yeri olan burç ve gezegen sembolleriyle bezeli figürlü 14. yüzyıl şamdanlarıyla önemli bir koleksiyon oluşturmaktadır.
16. yüzyıldan başlayıp, 19. yüzyıla ulaşan Osmanlı maden sanatı örnekleri arasında ise gümüş, pirinç, tombak, murassa (değerli taşlarla süslü) sorguç, kandil, gülabdan, buhurdan, leğen/ibrikler yer almaktadır.
6. Seramik ve Cam Bölümü
1908-14 yılları arasında yapılan kazılarda bulunmuş keramik eserlerin ağır bastığı bu koleksiyonda Samarra, Rakka, Tel Halep, Keşan kaynaklı olanlar başta gelmektedir.
Böylece Erken-İslâm Dönemi keramik sanatının aşamalarını Türk ve İslâm Eserleri Müzesi koleksiyonunda izlemek mümkündür. Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemine ait, mozaik, mihrap ve duvar çinisi örnekleri ile Konya Kılıçaslan Sarayı alçı süslemeleri koleksiyonun bir başka önemli bölümünü oluşturmaktadır. Osmanlı çini ve keramik sanatı örnekleri, yakın dönem Kütahya ve Çanakkale seramikleri ile noktalanmaktadır.
Cam koleksiyonu ise, 9. yüzyıl İslâm cam sanatı örnekleriyle başlayıp, 15. yüzyıl Memlûk kandillerini, Osmanlı Dönemi cam sanatı örneklerini kapsamaktadır.
Sırlı tabak, Abbasi dönemi 9. yüzyıl.
Kabe motifli seramik.
Cam mühürler, Osmanlı dönemi 15-19. yüzyıl.
7. Etnografya Bölümü
Uzun yıllar boyunca toplanan etnografik parçalar, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi'nin İbrahim Paşa Sarayı'na nakliyle sergilenme olanağını bulmuştur.
Müzenin en genç bölümü bu koleksiyonda, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden toplanmış halı-kilim tezgâhları, dokumalar, yün boyama teknikleri, halk dokuma ve işleme sanatı örnekleri, yöresel zenginlikleri içinde kostümler, ev eşyaları, el sanatları, el sanatı aygıtları, göçer çadırları kendilerine özgü mekânlar içinde sergilenmektedir.
Kutsal Eserler
Aslında müzede böyle bir bölüm ve sınıflandırma yok ama ben bu resimleri ayrıca bu şekilde yayınlamak istiyorum.
Kabe Anahtarı, Yavuz Sultan Selim Han'ın Mısır'ı feth'inden sonra çeşitli islam ülkelerinden toplattığı kutsal emanetlerin çoğu Topkapı Sarayı Hırka-ı saadet dairesinde korunmakta ve sergilenmektedir. Resimde görülen kabe anahtarı tek değildir. Topkapı sarayında resimdeki gibi 53 anahtar daha bulunuyor. Osmanlı devleti zamanında kapının kilidi ve anahtarı belli zamanlarda değiştirilirmiş. Gerçek kabe anahtarı Abbasi Halifesi El-Muntasır tarafından 1226 yılında yaptırılan bugün özel bir girişimcinin elinde bulundurduğu anahtardır.
Kabe Anahtarının kutusu.
Sakal-ı Şerif, Peygamber efendimiz ( s.a.s ) hazretlerinin sakalı.
Sakal-ı Şerif, Peygamber efendimiz ( s.a.s ) hazretlerinin sakalı ayrıca altında kabe bezi bulunmakta.
Müzenin açık olduğu günler
Pazartesi dışında her gün 09.30-16.30 saatlerinde ziyarete açıktır.
Ücreti
Fiyatlar ileride değişebilir benim gittiğim tarihdeki fiyatlar Tam 10 TL, Öğrenci 5 TL Müze kartı olanlara giriş ücretsiz. (Bence siz en iyisi Ayasofya müzesinin girişinden bir müze kart edinin. )
Ulaşım
Binbirdirek Mahallesi , 34122 Sultanahmet Meydanı, Eminönü , Istanbul
Tel : (0212) 518 18 05
Faks : (0212) 518 18 07
Yararlandığım Kaynaklar
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0brahim_Pa%C5%9Fa_Saray%C4%B1
http://www.kultur.gov.tr/TR/belge/1-40607/eski2yeni.html